gitmek üzere ayrılmak ne demek?
- Make tracks for.
make
- Elde etmek
- Kazanmak
- Varmak
- Ilişki kurmak
- (yol)almak
- Zorlamak, mecbur etmek, yaptırmak
- Anlamak, anlam çıkarmak
- Etmek, tutmak
- Yetişmek
- Yapmak
gitmek
- Bir yere doğru yönelmek
- Bir yerden veya bir işten ayrılmak.
- Çıkmak, ulaşmak.
- Belli bir amaçla bir yere devam etmek veya bir işle uğraşmak.
- Sürmek, devam etmek
- Yakışmak, yaraşmak.
- Tüketilmek, harcanmak
- Götürülmek, gönderilmek.
- Take one's way.
- Go away.
gitmek üzere
- Bound.
üzere
- Amacıyla
- Şartıyla.
- Neredeyse
- Gibi, bu yolda, bu biçimde.
- On the verge of.
- About to.
- On the brink of.
- On the point of.
- On condition of.
- According to.
ayrılmak
- Ayırma işine konu olmak
- Bir yerden, bir kimseden, bir şeyden uzaklaşmak
- Boşanmak
- Terk etmek.
- Işığın prizmadan geçerek basit renklerine ayrılması.
- Bölünmek.
- Azimet etmek.
- Check out.
- Break up.
- Divorce.