gitme vaktini uzatmak ne demek?
- Linger
linger
- Uzun zaman can çekişmek
- Geçmek bilmemek
- Durmak, geçmişte kalmak
- Ayrılamamak, gitmemek
- Gecikmek
- Gitme vaktini uzatmak
- Oyalanmak
- Kolayca ölmemek
- Kolay kolay geçmemek
- Yavaş yavaş gitmek
gitme
- Gitmek işi.
- Going.
- Passing.
- Ascent.
- Gravitation.
- Departure.
- Attendance.
- Drive.
- Egress.
- Farewell.
gitme zamanı
- Time to go
uzatmak
- Uzamasına sebep olmak, uzamasını sağlamak.
- Başı, kolları veya bacakları bir yere yöneltmek
- Bir şeyi vermek için birine yöneltmek
- Germek.
- Konuşmayı sürdürmek
- Vermek, göndermek.
- Süreyi artırmak, temdit etmek
- Extend.
- Prolong.
- Lengthen.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
gitmegitme zamanıgitmekgitmek üzeregitmek üzere ayrılmakgitmemekte direnengitmesini söylemekgitmeye hazırgitgit aralığıgit başımdangit buradangit düğmesivaktini almakvaktini boşa harcamakvaktindevaktinde tedbir almavaktinden evvel doğmuşvaktinden evvel yetişmişvaktinden öncevakti gelmekvakti hoş geçirmekvakti olmakvakti olmamakvakt i mevziıvakt i nücumıvakt i nücumı i vasatıvakt i şems i vasatıvakt i şemsiyye