dağınık gözenek ne demek?
- Ağaç başkesitindeki gözeneklerin dengeli düzende dağılım gösterme durumu.
- Baskesitte, gözeneklerin ilkbahar ve sonbahar dokularında eşit görüntü verecek biçimde dağılması.
- Zerstreutporig
dağınık
- Geniş bir alana yayılmış olan.
- Bir arada olmayan, birbiriyle bağlantısız.
- Düzeni bozuk, düzensiz, karışık
- Hoş görünmeyen, uyumsuz
- Düşüncelerini toparlayamayan.
- Scattered.
- Dispersed.
- Untidy.
- Out of trim.
- Messy.
dağınık aydınlatma
- Görünçlüğün dağınık ışıkla aydınlatılması.
- Ambient lighting.
- Atmosphärische Beleuchtung
- Éclairage en lumière ambiance, éclairage ambient
gözenek
- Delikli bir nesnenin deliklerinden her biri.
- Pencere.
- Bir işlemede, örgüde, ipliklerin kesilmesi, ayrı tutulması yoluyla oluşturulan boşluk, ajur.
- Canlı dokularda dış deri üzerindeki küçük, basit açıklık, mesame.
- Güneş yüzeyinde görülen küçük yuvarlak, kara lekelerden her biri.
- Bir malzemenin içinde irili ufaklı boşlukların bulunması durumu süngerimsi görünüş.
- Bitkilerde solunum ve fotosentez için gerekli oksijen ve karbondioksit alışverişine, suyun buhar olarak dışarı atılmasına yarayan, yaprakların alt yüzeyinde çok sayıda bulunan, hücreler arasındaki küçük deliklerden her biri, mesame.
- Ağaç türüne göre büyüklüğü değişebilen, işlenmiş kereste üzerindeki küçük girintiler.
- Bir özdek kütlesi içindeki mini ölçekte oluklardan her biri.
- Bk. por.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
dağınıkdağınık aydınlatmadağınık bırakmakdağınık fazdağınık ısımdağınık ışıkdağınık iskandağınık mesamatdağınık olarakdağınık olmakdağın tepesidağıldağılabilirdağılabilirlikdağılandağılan fazgözenekgözenek macunugözenek ölçergözenekleştiricigözenekligözenekli betongözenekli cam krözegözenekli kayaçgözenekli olangözenekli platingözenegözengözençgözegöze açıklığıgöze ağzıgöze aitgöze alarak