gözenç ne demek?
- Göz kamaştırıcı.
göz
- Görme organı.
- Bazı deyimlerde, görme ve bakma.
- İyi veya kötü nitelikler, tutkular, duygular anlatan bakış.
- Bakış, görüş.
- Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak
- Delik, boşluk
- Çekmece.
- Terazi kefesi.
- Bk. ada.
- Kartlar üzerinde açılan ve içerisine mikrofilm parçası geçirilen delik.
gözen
- Gösterişli, ilgi çekici kimse.
- Bir nevi alageyik.
gözene
- Kovandan bal alırken arılardan korunmak için başa giyilen, ön tarafı telden başlık, gözlük.