belli bir biçimde ne demek?
- Figurate
figurate
- Biçimli [müz.]
- Belli bir biçimde.
belli
- Beli olan
- Bilinmedik bir yanı olmayan, malum
- Gizli olmayan, ortada olan, anlaşılan, bedihi, zahir, aşikâr
- Belirli, muayyen
- Apparent.
- Clear.
- Certain.
- Specific.
- Particular.
- Known.
belli aralıklarla
- At regular intervals.
bir
- Sayıların ilki.
- Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı.
- Bu sayı kadar olan.
- Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı).
- Tek.
- Beraber.
- Eş, aynı, bir boyda.
- Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek.
- Kuyu. (Osmanlıca'da yazılışı: bi'r)
- Yıldırım. Bulutdan buluta veya bulutdan yere elektrik boşanması.
biçim
- Biçme işi.
- Bir nesnenin dış çizgileri bakımından niteliği, dıştan görünüşü, şekil, eşkal
- Yakışık alan şekil, uygun şekil
- Herhangi bir şeyin benzeri.
- Sanat ve edebiyat eserlerinde dış görünüş, form.
- Tarz
- Yazı ve simgelerin bilgisayarda kullanılmaya elverişli düzeni, format.
- Bilgisayarda disketi kullanılabilir duruma getirme.
- Disketi zararlı ögelerden temizleme.
- Dış görünüş; bir cismin yapısını ortaya koyan çevre çizgilerinin bütünlüğü.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
bellibelli aralıklarlabelli aralıklarla gerçekleşenbelli aralıklarla gerçekleşmebelli başlıbelli belirsizbelli belirsiz bir şüphebelli belirsiz görünmekbelli belirsiz gülümsemebelli belirsiz şeybellbell and spigot jointbell bottomedbell bottomed trousersbell bottomsbirbir abam var atarım, nerede olsam yatarımbir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardırbir açıdabir açida ilerlebir adama kırk gün ne dersen o olurbir ağaçta gül de biter, diken debir ağaçtan okluk da çıkar, bokluk dabir ağız dolusubir ağızdanbibi eyyi halbi gayri hakkın mal edinmebi hadbi haseb il verase