bir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardır ne demek?
- Iyilik küçük de olsa unutulmaz.
bir
- Sayıların ilki.
- Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı.
- Bu sayı kadar olan.
- Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı).
- Tek.
- Beraber.
- Eş, aynı, bir boyda.
- Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek.
- Kuyu. (Osmanlıca'da yazılışı: bi'r)
- Yıldırım. Bulutdan buluta veya bulutdan yere elektrik boşanması.
bir abam var atarım, nerede olsam yatarım
- Tek başına yaşayan bir kimse, sorumluluğunda başkaları olmadığı için rahat hareket eder.
acı
- Bazı maddelerin dilde bıraktığı yakıcı duyu, tatlı karşıtı.
- Tadı bu nitelikte olan
- Herhangi bir dış etken dolayısıyla duyulan rahatsızlık, ıstırap
- Ölüm, yangın, deprem vb. olayların yarattığı üzüntü, keder, elem
- Koyu (renk)
- Keskin, hoşa gitmeyen, şiddetli
- Kırıcı, üzücü, incitici, dokunaklı, korkunç
- Kinin ve diğer bazı alkoloitlerle kafein gibi değişik maddelerin, suda seyreltilmiş çözeltilerinin oluşturduğu tat veya bu tadı veren saf veya karışık maddelerin duyusal özelliği.
- Bitter.
- Peppery.
kahve
- Sıcak iklimlerde yetişen, kök boyasıgillerden bir ağaç (Coffea arabica).
- Bu ağacın meyvesinin çekirdeği.
- Bu çekirdeklerin kavrulup çekilmesiyle elde edilen toz.
- Bu tozla hazırlanan içecek
- Kahve, çay, ıhlamur, bira, nargile içilen, hafif yiyecekler bulunduran, tavla, domino, bilardo, kâğıt vb. oynanan yer, kahvehane, kıraathane
- Şarap.
- Coffee bean.
- Coffeehouse.
- Café.
- Café (serving only coffee , tea or soft drinks.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
birbir abam var atarım, nerede olsam yatarımbir açıdabir açida ilerlebir adama kırk gün ne dersen o olurbir ağaçta gül de biter, diken debir ağaçtan okluk da çıkar, bokluk dabir ağız dolusubir ağızdanbir ağızdan çıkıp yayılırbibi eyyi halbi gayri hakkın mal edinmebi hadbi haseb il veraseacıacı acıacı acı ağlamakacı acı bağırmakacı acı havlamaacı acı havlamakacı acıyı keser, su sancıyıacı ağaçacı ana çözeltiacı badem