belli belirsiz görünmek ne demek?
- Loom, loom up, peer.
belli
- Beli olan
- Bilinmedik bir yanı olmayan, malum
- Gizli olmayan, ortada olan, anlaşılan, bedihi, zahir, aşikâr
- Belirli, muayyen
- Apparent.
- Clear.
- Certain.
- Specific.
- Particular.
- Known.
belli aralıklarla
- At regular intervals.
belirsiz
- Belirli olmayan, belgisiz, gayrimuayyen
- Niteliği hakkında tam bir bilgi edinilemeyen, müphem
- Bilinmeyen, meçhul.
- İlk bakışta göze çarpmayan ve dikkatli bakılmadıkça görülmeyen şekil ve çizgiler. (Resim)
- Gayri vâzıh.
- Indistinct.
- Uncertain.
- Unclear.
- Undetermined.
- Undefined.
görünmek
- Görülür duruma gelmek, görülür olmak, gözükmek
- İzlenim uyandırmak
- Benzemek, görünüşünde olmak.
- Azarlamak.
- Gözdağı vermek.
- Come in sight.
- Seem.
- Show up.
- Come into view.
- Come in view.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
bellibelli aralıklarlabelli aralıklarla gerçekleşenbelli aralıklarla gerçekleşmebelli başlıbelli belirsizbelli belirsiz bir şüphebelli belirsiz gülümsemebelli belirsiz şeybelli bir biçimdebellbell and spigot jointbell bottomedbell bottomed trousersbell bottomsbelirsizbelirsiz bağıntı zamiribelirsiz betibelirsiz betimbelirsiz bir şekildebelirsiz bir tarihe ertelemekbelirsiz cinsiyetbelirsiz değerlilikbelirsiz deprem bölgesibelirsiz durumbelirbeliren mesajbeliren pencerebelirgebelirgi