belli belirsiz ne demek?
- Zorlukla seçilerek, yarı bellisiz olarak, duyularak, çok az belli olarak
Dere içinde eylül sabahının ışığı yavaş yavaş, belli belirsiz yayılmaktadır.
S. F. Abasıyanık - Yarı belli. Pek az açık.
- Indistinct.
- Nebulous.
belli belirsiz bir şüphe
- Lurking suspicion.
belli belirsiz görünmek
- Loom, loom up, peer.
belirsiz
- Belirli olmayan, belgisiz, gayrimuayyen
- Niteliği hakkında tam bir bilgi edinilemeyen, müphem
- Bilinmeyen, meçhul.
- İlk bakışta göze çarpmayan ve dikkatli bakılmadıkça görülmeyen şekil ve çizgiler. (Resim)
- Gayri vâzıh.
- Indistinct.
- Uncertain.
- Unclear.
- Undetermined.
- Undefined.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
belli belirsiz bir şüphebelli belirsiz görünmekbelli belirsiz gülümsemebelli belirsiz şeybelli başlıbellibelli aralıklarlabelli aralıklarla gerçekleşenbelli aralıklarla gerçekleşmebelli bir biçimdebellbell and spigot jointbell bottomedbell bottomed trousersbell bottomsbelirsizbelirsiz bağıntı zamiribelirsiz betibelirsiz betimbelirsiz bir şekildebelirsiz bir tarihe ertelemekbelirsiz cinsiyetbelirsiz değerlilikbelirsiz deprem bölgesibelirsiz durumbelirbeliren mesajbeliren pencerebelirgebelirgi