belli başlı ne demek?
- Belirli, muayyen. Başlıca.
Dilimiz de mizah gazetelerinin belli başlı alay konuları arasında idi.
F. R. Atay - Diğerlerine göre üstün ve önemli sayılan.
- Önemli.
- Main.
- Eminent.
- Notable.
- Well-known.
belli belirsiz
- Zorlukla seçilerek, yarı bellisiz olarak, duyularak, çok az belli olarak
- Yarı belli. Pek az açık.
- Indistinct.
- Nebulous.
belli belirsiz bir şüphe
- Lurking suspicion.
başlı
- Başı olan
- Yuvarlak, toparlak.
- Önemli, esaslı.
- Mec. Mağrur, başı yukarıda olan.
- Having a head.
- Headed.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
belli belirsizbelli belirsiz bir şüphebelli belirsiz görünmekbelli belirsiz gülümsemebelli belirsiz şeybellibelli aralıklarlabelli aralıklarla gerçekleşenbelli aralıklarla gerçekleşmebelli bir biçimdebellbell and spigot jointbell bottomedbell bottomed trousersbell bottomsbaşlıbaşlı başınabaşlı gemibaşlı göğüsbaşlıbaşınabaşlıcabaşlıca dayanakbaşlıca etkenbaşlıca mahsülbaşlıca öğebaşlabaşla dengebaşla selamlamabaşla selamlamakbaşladığı yere dönmek