ağzına düşmek ne demek?
- Dile düşmek: Doğrusu ben ne güzelliğimin ne de ilmimin kimsenin ağzına düşmesine razı değilim. -E. İ. Benice.
ağzına almak
- Yemek, içmek
- Söylemek
ağzına bakakalmak
- Sözlerine hayran olmak.
düşmek
- Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek
- Durduğu, bulunduğu, tutunduğu yerden ayrılarak veya dayanağını, dengesini yitirerek yukarıdan aşağıya inmek
- Yere devrilmek, yere serilmek.
- Hava taşıtları kaza sonucu hızla yere inerek çarpmak.
- Vücuda bol gelen giysi aşağı kaymak.
- Yağmak.
- Vurmak, değmek, rastlamak
- Vakti gelmeden ölü doğmak.
- Sâkıt olmak, sukut etmek.
- Arkasından gitmek, peşini bırakmamak
Türetilmiş Kelimeler (bis)
ağzına almakağzına bakakalmakağzına baktırmakağzına beslenmişağzına bir kemik atmakağzına bir parmak bal çalmakağzına bir zeytin verir, altına tulum tutarağzına burnuna bulaştırmakağzına etmekağzına geldiği gibiağzı açıkağzı açık ayran delisiağzı açık kalmaağzı açık kalmakağzı açık kalmışdüşmekdüşmek sukut etmekdüşmek üzere olmakdüşmedüşme alçalmadüşme dengesidüşme eğilimi olandüşme hastalığıdüşmandüşman ağzıdüşman başınadüşman çatlatmakdüşman düşmana gazel okumazdüşdüş azmasıdüş bakısıdüş çalışmasıdüş eylemek