ağzına bir kemik atmak ne demek?
- Birini küçük bir çıkarla susturmak.
ağzına almak
- Yemek, içmek
- Söylemek
ağzına bakakalmak
- Sözlerine hayran olmak.
bir
- Sayıların ilki.
- Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı.
- Bu sayı kadar olan.
- Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı).
- Tek.
- Beraber.
- Eş, aynı, bir boyda.
- Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek.
- Kuyu. (Osmanlıca'da yazılışı: bi'r)
- Yıldırım. Bulutdan buluta veya bulutdan yere elektrik boşanması.
kemik
- İnsanın ve omurgalı hayvanların çatısını oluşturan türlü biçimdeki sert organların genel adı
- Bu sert organdan yapılmış.
- İskeleti oluşturan, içinde kollagen teller ve kalsiyum tuzları bulunan, süngerimsikemik ve sertkemik olmak üzere iki tipi olan, kasların bağlanmasıyla hareketi sağlayan, uzun, kısa ya da değişik boylarda olabilen, sertleşmiş bir özelleşmiş bağ dokusu tipi.
- Omurgalı hayvanların iskeletini meydana getiren madde.
- Bone.
- Osseous.
- Osteoid.
- Osteo-.
- Os
Türetilmiş Kelimeler (bis)
ağzına almakağzına bakakalmakağzına baktırmakağzına beslenmişağzına bir parmak bal çalmakağzına bir zeytin verir, altına tulum tutarağzına burnuna bulaştırmakağzına düşmekağzına etmekağzına geldiği gibiağzı açıkağzı açık ayran delisiağzı açık kalmaağzı açık kalmakağzı açık kalmışbirbir abam var atarım, nerede olsam yatarımbir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardırbir açıdabir açida ilerlebir adama kırk gün ne dersen o olurbir ağaçta gül de biter, diken debir ağaçtan okluk da çıkar, bokluk dabir ağız dolusubir ağızdanbibi eyyi halbi gayri hakkın mal edinmebi hadbi haseb il verase