ağzı açık ne demek?
- Şaşkın, alık, bön (kimse).
- Hayranlıkla, büyülenmiş olarak
Kızcağız söze başlarken en ağzı açık dinleyen benim büyüğüm Ahmet olurdu.
S. F. AbasıyanıkKimi kez herkese doğal gelen bir şeye ağzı açık bakakalırdım.
A. Ağaoğlu - Gaping.
- Imbecile
ağzı açık ayran delisi
- Saf, bön.
- Yeni gördüğü her şeye şaşkınlıkla bakan
ağzı açık kalma
- Gape.
açık
- Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı
- Engelsiz.
- Örtüsüz, çıplak.
- Boş.
- Görevlisi olmayan, boş (iş, görev), münhal.
- Aralığı çok.
- Çalışır durumda olan
- Kolay anlaşılır, vazıh
- Hiçbir perdeye basılmaksızın tellerin açık bırakıldığı veya tüm tellerin herhangi bir perdeden tek parmakla kapatıldığı durumlarda bile sık kullanılan akorların elde edilebildiği akortlama biçimi.
- Gelirin gideri karşılamaması durumu.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
ağzı açık ayran delisiağzı açık kalmaağzı açık kalmakağzı açık kalmışağzı açık olarakağzı açıklıkağzı birağzı bozukağzı bozuk adamağzı bozuk olmaağza aitağza alınmazağza almamakağza düşmekağza tat, boğaza feryataçıkaçık açıkaçık açık söylemekaçık açınıkaçık adaçık adresaçık ağılaçık ağız aç kalmazaçık ağızlıaçık aktarımaçıaçı karşı açıaçı çekimiaçı fonksiyonuaçı freze bıçağı