ağzı açık kalmak ne demek?
- Çok şaşırmak, şaşakalmak
Başımı kaldırıp yukarı bakınca şaşkınlıktan ağzım açık kalıyor.
A. Ümit - Şaşırmak
Dillere destan İstanbul nezaketini o evde gördüm, ağzım açık kaldı.
A. Kutlu - Gape.
çok
- Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı
- Aşırı bir biçimde
- Galore.
- Great.
- Handsome.
- Infinite.
- Like blazes.
- Perfectly.
- Power of.
- Profu.
ağzı açık kalma
- Gape.
ağzı açık kalmış
- Agape, open mouthed, fascinated, floored, stunned.
açık
- Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı
- Engelsiz.
- Örtüsüz, çıplak.
- Boş.
- Görevlisi olmayan, boş (iş, görev), münhal.
- Aralığı çok.
- Çalışır durumda olan
- Kolay anlaşılır, vazıh
- Hiçbir perdeye basılmaksızın tellerin açık bırakıldığı veya tüm tellerin herhangi bir perdeden tek parmakla kapatıldığı durumlarda bile sık kullanılan akorların elde edilebildiği akortlama biçimi.
- Gelirin gideri karşılamaması durumu.
kalmak
- Olduğu yeri ve durumu korumak, sürdürmek
- Zaman, uzaklık veya nicelik belirtilen miktarda bulunmak
- Konaklamak, konmak
- Oturmak, yaşamak, eğleşmek
- Hayatını sürdürmek, yaşamak.
- Varlığını korumak, sürdürmek
- Oyalanmak, vakit geçirmek
- Sınıf geçmemek.
- 1) yapılması düşünülmüş olduğu hâlde yapılmamak; 2) kararı bağlandığı hâlde uygulanmamak.
- Stay.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
ağzı açık kalmaağzı açık kalmışağzı açık ayran delisiağzı açık olarakağzı açıkağzı açıklıkağzı birağzı bozukağzı bozuk adamağzı bozuk olmaağza aitağza alınmazağza almamakağza düşmekağza tat, boğaza feryataçıkaçık açıkaçık açık söylemekaçık açınıkaçık adaçık adresaçık ağılaçık ağız aç kalmazaçık ağızlıaçık aktarımaçıaçı karşı açıaçı çekimiaçı fonksiyonuaçı freze bıçağı