yıkılmak üzere ne demek?
- Ramshackle.
yıkılmak
- Yıkma işi yapılmak veya yıkma işine konu olmak.
- Herhangi bir sebeple çökmek, göçmek.
- Devrilmek, yığılmak
- İstenmeyen biri çekilip gitmek, defolmak.
- Yok olmak, mahvolmak.
- Yüklenmek
- Break down.
- Cave.
- Cave in.
- Collapse.
yıkılma
- Yıkılmak işi
- Bir bileşiğin kendisini oluşturan daha basit parçalara ayrılması, fiziksel veya histolojik olarak dejenerasyona uğrama, degradasyon, parçalanma.
- Collapse.
- Demolition.
- Downfall.
- Fall.
- Ruin.
- Ruination.
- Smash up.
- Subversion.
üzere
- Amacıyla
- Şartıyla.
- Neredeyse
- Gibi, bu yolda, bu biçimde.
- On the verge of.
- About to.
- On the brink of.
- On the point of.
- On condition of.
- According to.