yüzünün akıyla çıkmak ne demek?
- Give a good account of oneself.
yüzünün derisi kalın
- Utanması, arlanması olmayan.
yüzünü ağartmak
- Beğenilir iş yapmak, iş ve davranışlarıyla yakınlarının övünmesine sebep olmak: Bu zaferle Mustafa Kemal, ordumuzun yüzünü ağartmış, milletimizin yüzünü güldürmüştür. -E. C. Güney.
- Be creditable to smb.
akı
- Herhangi bir kuvvet alanında, belli bir düzlemin belli bir bölümünden geçtiği varsayılan güç çizgileri, seyelan.
- Bir alan içinde bulunan bir yüzeyin yüzey yönleci ile alan yönlecinin, sayıl çarpımı.
- Birim zamanda, birim yüzeye dik düşen ısı ya da ışık niceliği.
- Birim yüzeyden birim zamanda geçen ışık erkesi niceliği.
- Cömert kişi.
- Eli açık, yiğit.
- Flux.
- Flux, luminous flux.
- Kraftfluss, Fluss
- Strom, Lichtstrom
çıkmak
- İçeriden dışarıya varmak, gitmek
- Elde edilmek, sağlanmak, istihsal edilmek
- Bir meslek veya bilim kurumunda okuyup yetişmek, mezun olmak
- Bulunduğu yeri bırakıp başka yere geçmek, taşınmak, ayrılmak, ilgisini kesmek
- Süresi dolduğunda ayrılmak.
- Yapılmak, yürümek.
- Yetişecek ölçüde olmak.
- Eksilmek.
- Exit.
- Point.