yüzünü çevirmek ne demek?

  1. (en)Avert one's face.

avert

  1. Yön değiştirtmek
  2. Defetmek
  3. Başka tarafa çevirmek
  4. Önlemek, menetmek
  5. Çevirmek, gidermek

yüzünü ağartmak

  1. Beğenilir iş yapmak, iş ve davranışlarıyla yakınlarının övünmesine sebep olmak: “Bu zaferle Mustafa Kemal, ordumuzun yüzünü ağartmış, milletimizin yüzünü güldürmüştür.” -E. C. Güney.
  2. (en)Be creditable to smb.

yüzünü buruşturmak

  1. Yüzüne öfke ve hoşnutsuzluk gösteren bir biçim vermek: “Yüzünü buruşturuyor Fuat, ukalalığından sıyrılıyor, üzüldüğü belli.” -A. Ümit. “Ağır işler görüp de güler yüzünü ekşitmemeyi ve kimseyi incitmeden yaşamayı analar bu adamlara öğretmeli idiler.” -M. Ş. Esendal.
  2. (en)Grimace, make a grimace, make grimaces, mop.

çevirmek

  1. Bir şeyin yönünü değiştirmek
  2. Öteki yüzünü görünür duruma getirmek
  3. Döndürerek hareket ettirmek
  4. Yönetmek, idare etmek
  5. Yolundan alıkoymak, yoldan döndürmek.
  6. Geri göndermek.
  7. Bir giyeceği söküp iç yüzünü dışa getirmek.
  8. Çevrilemek, tevil etmek.
  9. Çevirim eylemi.
  10. (en)Shoot, take, film, cinematograph.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

yüzünü ağartmakyüzünü buruşturmakyüzünü dönmekyüzünü ekşitmekyüzünü gerdirmekyüzünü gören cennetlikyüzünü görmemekyüzünü gözünü açmakyüzünü kara çıkarmakyüzünü kızartmakyüzün bir bölümüyüzün yandan görünüşüyüzüncüyüzüncü şeyyüzüncü yıldönümüçevirmekçevirmek sayfaçevirmekoluçevirmeçevirme adlarçevirme ağıçevirme ağlarıçevirme arayüzüçevirçevir kazı yanmasınçevir sesiçevir sinyaliçevireççevikçevik çalakçevik gibonçevik jibonçevik kurbağa
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın