yüzünü dönmek ne demek?
- Face.
yüzünü ağartmak
- Beğenilir iş yapmak, iş ve davranışlarıyla yakınlarının övünmesine sebep olmak: Bu zaferle Mustafa Kemal, ordumuzun yüzünü ağartmış, milletimizin yüzünü güldürmüştür. -E. C. Güney.
- Be creditable to smb.
yüzünü buruşturmak
- Yüzüne öfke ve hoşnutsuzluk gösteren bir biçim vermek: Yüzünü buruşturuyor Fuat, ukalalığından sıyrılıyor, üzüldüğü belli. -A. Ümit. Ağır işler görüp de güler yüzünü ekşitmemeyi ve kimseyi incitmeden yaşamayı analar bu adamlara öğretmeli idiler. -M. Ş. Esendal.
- Grimace, make a grimace, make grimaces, mop.
dönmek
- Kendi ekseni üzerinde veya başka bir şeyin dolayında hareket etmek
- Geri gelmek, geri gitmek
- Yönelmek
- Sapmak
- Bir şeyi andıracak duruma girmek, benzemek
- Sınıfta kalmak.
- Durumdan duruma geçmek, değişmek, olduğundan daha değişik bir durum almak, benzemek
- Belirli bir yerde dolaşmak.
- Dönme eylemi.
- Pivo.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
yüzünü ağartmakyüzünü buruşturmakyüzünü çevirmekyüzünü ekşitmekyüzünü gerdirmekyüzünü gören cennetlikyüzünü görmemekyüzünü gözünü açmakyüzünü kara çıkarmakyüzünü kızartmakyüzün bir bölümüyüzün yandan görünüşüyüzüncüyüzüncü şeyyüzüncü yıldönümüdönmekdönmedönme ayarıdönme devinimidönme dolapdönme eksenidönbabadöndercekdöndüdöndüreçdöndürendöbürdekdöd üz zeytundöderlein basilidögerdöğen