akı ak karası kara ne demek?
- Beyaz tenli, kara gözlü, kara saçlı.
akı
- Herhangi bir kuvvet alanında, belli bir düzlemin belli bir bölümünden geçtiği varsayılan güç çizgileri, seyelan.
- Bir alan içinde bulunan bir yüzeyin yüzey yönleci ile alan yönlecinin, sayıl çarpımı.
- Birim zamanda, birim yüzeye dik düşen ısı ya da ışık niceliği.
- Birim yüzeyden birim zamanda geçen ışık erkesi niceliği.
- Cömert kişi.
- Eli açık, yiğit.
- Flux.
- Flux, luminous flux.
- Kraftfluss, Fluss
- Strom, Lichtstrom
akı ile çıkmak
- Bir işi kendi saygınlığını yitirmeden eksiksiz ve başarılı olarak yapıp bitirmek: Biz buraya geldi isek her hâlde yüzümüzün akı ile çıkacağımızdan şüphe etmeyesin! -E. E. Talu.
ak
- Duru, lekesiz, beyaz (ten için)
- Kar, süt vb.nin rengi, beyaz, kara ve siyah karşıtı.
- Bu renkte olan
- Beyaz leke.
- Temiz.
- Dürüst.
- Sıkıntısız, rahat.
- Alnı açık, namuslu, asil
- Bazı şeylerde beyaz bölüm.
- Abbreviation for Astigmatic Keratotomy.
kara
- En koyu renk, siyah, ak, beyaz karşıtı.
- Yeryüzünün denizle örtülü olmayan bölümü, toprak.
- Yüz kızartıcı durum, leke.
- Kötü, uğursuz, sıkıntılı
- Bu renkte olan
- Esmer.
- İftira.
- Kara renk; üzerine düşen bütün ışığı soğuran cisimlerin rengi.
- En koyu renk, siyah.
- Zenci, esmer.