akı ile çıkmak ne demek?
- Bir işi kendi saygınlığını yitirmeden eksiksiz ve başarılı olarak yapıp bitirmek: Biz buraya geldi isek her hâlde yüzümüzün akı ile çıkacağımızdan şüphe etmeyesin! -E. E. Talu.
akı
- Herhangi bir kuvvet alanında, belli bir düzlemin belli bir bölümünden geçtiği varsayılan güç çizgileri, seyelan.
- Bir alan içinde bulunan bir yüzeyin yüzey yönleci ile alan yönlecinin, sayıl çarpımı.
- Birim zamanda, birim yüzeye dik düşen ısı ya da ışık niceliği.
- Birim yüzeyden birim zamanda geçen ışık erkesi niceliği.
- Cömert kişi.
- Eli açık, yiğit.
- Flux.
- Flux, luminous flux.
- Kraftfluss, Fluss
- Strom, Lichtstrom
akı ak karası kara
- Beyaz tenli, kara gözlü, kara saçlı.
ile
- Kelimenin sonuna geldiğinde birliktelik, beraberlik, araç, sebep veya durum anlatan cümleler yapmaya yarayan bir söz
- Bazı soyut isimlere getirildiğinde durum bildiren zarflar oluşturan bir söz.
- Cümle içinde aynı görevde bulunan iki ögeyi birbirine bağlamaya yarayan bir söz.
- By means of.
- Hereby.
- Upon.
- With.
- Together with.
- Withal.
- Plus.
çıkmak
- İçeriden dışarıya varmak, gitmek
- Elde edilmek, sağlanmak, istihsal edilmek
- Bir meslek veya bilim kurumunda okuyup yetişmek, mezun olmak
- Bulunduğu yeri bırakıp başka yere geçmek, taşınmak, ayrılmak, ilgisini kesmek
- Süresi dolduğunda ayrılmak.
- Yapılmak, yürümek.
- Yetişecek ölçüde olmak.
- Eksilmek.
- Exit.
- Point.