yüksek saflık ne demek?
High purity.
high
- Büyük vites
- Rekor, zirve, uçma
- Barometrenin yüksek olduğu bölge
- Argo esrar tesiri altında olma
- Yüksek, ali
- Kendini beğenmiş, azametli
- Yüce, muhteşem
- Mağrur, kibirli
- Tiz, yüksek perdeden
- Kokmuş (et)
yüksek sadakatli kuvvetlendirici
High fidelity amplifier
yüksek sandalye
High chair
saflık
- Saf olma durumu, temizlik, arılık, safiyet
- Kolayca aldatılabilme durumu
- Hiçbir deneysel yöntem ile safsızlığı tespit edilemeyen bir kimyasal bileşiğin durumu. Pratikte mutlak saflık hiçbir zaman elde edilemez.
Purity.
Trueness.
Innocence.
Ingenuousness.
Naivety.
Credulity.
Chastity.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
yüksek sadakatli kuvvetlendiriciyüksek sandalyeyüksek sayı atmayüksek seçiklikyüksek seçim kuruluyüksekyüksek açınıkyüksek alan kaymasıyüksek alaşım çeliğiyüksek anlıksal süreçleryüksek arazi vaşağıyüksek ateşyüksek ateşim var.yüksek atlamayüksek atlama sırığıyükseğe atmakyükseğe pompalamakyükseğine gitmekyükyük kütle oranıyük akımıyük aktarım dedektörleri, CTDyük aktarımısaflıksaflık derecesisaflığı bozan şeysaflığını bozmasaflığını bozmaksaflar halinde geçirmeksaflara ayırmaksaflaşmasaflaşmaksaflaştırsafsaf alkolsaf altınsaf alyuvar aplazisisaf aşk