saf ne demek?

  1. Dizi, sıra

    Bütün garsonlar saf teşkil edip selama dururlardı.

    E. E. Talu
  2. Grup.
  3. Katıksız, arı, katışıksız, halis, has.
  4. Kurnazlığa aklı ermeyen, kolaylıkla aldatılabilen, bön, safdil

    Yenge, açık sözlü, saf bir kadıncağızdır.

    R. N. Güntekin
  5. İyi niyetli, art niyetsiz

    Senin bu kadar, çocukça saf olduğunu bilmezdim.

    P. Safa
  6. Bk. arı
  7. Bk. salt
  8. Bir şarap cinsi. (Osmanlıca'da yazılışı: sa'f)
  9. Bir adam boyu yüksekliğindeki duvar.
  10. Katışıksız, berrak, temiz. (Osmanlıca'da yazılışı: saf (sâfi))
  11. Sille vurmak, tokat atmak.
  12. (en)Scrapie associated fibrils These are the fine structures, seen under the electron microscope that are only found in brains of TSEs It has been suggested that they are the infective agents themselves, as infectivity can be filtered out with a filter small enough to stop the SAF.
  13. (en)Scrapie associated fibrils These are the fine structures, seen under the electron microscope that are only found in brains of TSEs.
  14. (en)Spouse Acceptance Factor The amount of time married scientists are allowed to spend away from home, in the office, at the lab, talking about physics at social events, going to the South Pole, attending conferences, etc , before the spouse says 'ENOUGH!!!!!!'.
  15. (en)Scrapie Associated Fibrils.
  16. (en)Sub-chief of Bum.
  17. (en)Server Application Function An API for server software See also NSAPI.
  18. (en)System Authorization Facility An MVS interface invoked by CICS to communicate with an external security manager, such as RACF.
  19. (en)Society of American Foresters.
  20. (en)Store and Forward A technique where transactions are captured and stored in a bucket for later transmission to a remote system Typically used where transaction involve connecting to remote machines and the delay of doing this should be defferred until convienent.
  21. (en)School Advisory Forum SAC: School Advisory Committee.
  22. (en)Abbreviation for Subantarctic Front.
  23. (en)System Authorization Facility An MVS facility for routing authorization requests to RACF or equivalent system security packages.
  24. (en)Pure.
  25. (en)Unadulterated.
  26. (en)Unmixed.
  27. (en)Absolute.
  28. (en)Fine.
  29. (en)Genuine.
  30. (en)Refined.
  31. (en)Distilled.
  32. (en)Simple.
  33. (en)Naive.
  34. (en)Ingenuous.
  35. (en)Innocent.
  36. (en)Deceivable.
  37. (en)Harmless.
  38. (en)Simple-hearted.
  39. (en)Simple-minded.
  40. (en)Unsuspicious.
  41. (en)Artless.
  42. (en)Candid.
  43. (en)Clean.
  44. (en)Clear.
  45. (en)Credulous.
  46. (en)Dewy-eyed.
  47. (en)Elemental.
  48. (en)Array.
  49. (en)Confiding.
  50. (en)Fond.
  51. (en)Green.
  52. (en)Guileless.
  53. (en)Gull.
  54. (en)Gullible.
  55. (en)Line.
  56. (en)Lineup.
  57. (en)Rank.
  58. (en)Simpleminded.
  59. (en)Trustful.
  60. (en)Virgin.
  61. (en)Sheer.
  62. (en)Neat.
  63. (en)Purified.
  64. (en)Clarified.
  65. (en)Full.
  66. (en)Unblended.
  67. (en)Unblemished.
  68. (en)White.
  69. (en)Sterling.
  70. (en)Spotless.
  71. (en)Chaste.
  72. (en)Element.

arı

  1. Temiz, münezzeh.
  2. Yabancı şeylerden arınmış, katışıksız, saf, halis.
  3. Günahsız.
  4. Zar kanatlılardan, bal ve bal mumu yapan, iğnesiyle sokan böcek (Apis mellifica).
  5. Bir kimyasal özdeğin yabancı özdeciklerdenarınmış niteliği.
  6. Zarkanatlılar dizisinden birçok böceğin, özelliklearılar familyasına bağlı türlerin genel adı.
  7. Pak, pislikten uzak. (Osmanlıca'da yazılışı: ârî)
  8. (en)Bee.
  9. (en)Clean.
  10. (en)Pure.

saf alkol

  1. Mutlak alkol.
  2. (en)Absolute alcohol.

saf altın

  1. Bk. arı altın
  2. (en)Pure gold.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

saf alkolsaf altınsaf alyuvar aplazisisaf aşksaf bağlamaksaf bir biçimdesaf dalgalanmasaf dışısaf hale getirmeksaf halklarsasa bileSA çeviricisaabsaad
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın