yüksek atlama sırığı ne demek?
- Vaulting pole.
vaulting
- Atlama, sıçrama, kubbe, kemer, kemerli yapı
yüksek
- Altı ile üstü arasındaki uzaklık çok olan
- Belirli bir yere göre daha yukarıda bulunan
- Güçlü, etkili, şiddetli.
- Derece veya makamı bakımından üstün.
- Normal değerlerin üstünde olan, çok
- Erdemli, faziletli.
- Toplum içinde para, ün vb. bakımından üstünlüğü olan.
- Yukarıda, üst tarafta olan yer
- Elevated.
- Exalted.
yüksek açınık
- Dil yüksekte tutularak söylenen açınık.
- Voyelle haute
atlama
- Atlamak işi.
- Belirli bir yerden gerilip hız alarak yapılan sıçrama ile vücudu yerden kesip daha uzak bir yere kondurma veya belli bir yükseklikten aşırma.
- Bu biçimde en uzağa atlamak veya en yükseği aşmak amacıyla yarışılan atletizm dalı
- Vücudun, sıçrama gücü ile bulunduğu dayanak yüzeyinden koparak ayrı bir düzeye konması.
- Bir filmdeki devinimin doğal akışını değiştiren, şaşırtıcı sonuçlar, çarpıcı etkiler sağlamakta kullanılan kesim.
- Belirli bir yerden gerilip hız alarak yapılan sıçrama ile vücudu yerden kesip daha uzak bir yere kondurma ya da belli bir yükseklikten aşırma.
- Bu yolla en uzağaatlamak ya da en yükseği aşmak amacıyla yarışılan atletizm dalı.
- Hop.
- Jumping event, vault.
- Leap.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
yüksekyüksek açınıkyüksek alan kaymasıyüksek alaşım çeliğiyüksek anlıksal süreçleryüksek arazi vaşağıyüksek ateşyüksek ateşim var.yüksek atlamayüksek atlama yapmakyükseğe atmakyükseğe pompalamakyükseğine gitmekyükyük kütle oranıyük akımıyük aktarım dedektörleri, CTDyük aktarımıatlamaatlama alanıatlama araçlarıatlama aralığıatlama besleyicisiatlama beygiriatlama beziatlama çatkısıatlama çizgisiatlama havuzuatlamatlaatla arpayı dövüştürmekatla çiğnemekatla deve değilatla gezintiye çıkmak