vaziyeti kurtaran bahane ne demek?
- Face saving excuse.
face
- Yüz yüze gelmek
- Yüzüne bakmak
- Yönelmek; karşılamak, karşı karşıya gelmek, yüz yüze gelmek, karşısında olmak; cesaretle karşılamak
- Karşılamak
- Iskambil kâğıt açmak
- Face up to: cesaretle karşılamak, farkına varmak
- Karşısında olmak/durmak.
- Yüz, çehre, surat, sima
- Küstahlık, cüret
- (ticari evrakta yazılı olan) asıl değer
vaziyeti kurtarmak
- Herhangi bir güç durumdan sıyrılmak
vaziyeti takınmak
- Herhangi bir tavır takınmak.
kurtaran
- kurtulmasını sağlayan
- Saving.
bahane
- Bir şeyin gerçek sebebi gizlenerek ileri sürülen uydurma sebep
- Vesile. Sebeb.
- Excuse.
- Cover.
- Pretext.
- Allegation.
- Blind.
- Cavil.
- Cloak.
- Cop-out.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
vaziyeti kurtarmakvaziyeti takınmakvaziyetvaziyet alışvaziyet almakvaziyet baladıvaziyet etmekvazifevazife aşkıvazife etmekvazife görmekvazife kurbanıkurtarankurtarkurtarıcıkurtarıcı kişikurtarıcı yollar mısınızkurtakurtadamkurtagzi geçmekurtağzıkurtağzı geçmekurtkurt adamkurt agizli kavramakurt ağzı dalyanıkurt aramak