kurtaran ne demek?
- kurtulmasını sağlayan
- Saving.
kurtar
- [kurtarmak] save, set free, deliver, redeem, rescue, salve, salvage, recover, free, help, absolve, bail, bail out, bring off, bring through, clean up, clear, disabuse, disabuse of, disembarrass, disembody, disengage, extricate, get smb.
- Out of a jam.
kurtarıcı
- Kendi hayatını tehlikeye atarak bir kimseyi, bir topluluğu güç bir durumdan veya yok olmaktan kurtaran kimse, halaskâr.
- Kurtarma aracı.
- Saving.
- Life-saver.
- Savior.
- Saviour.
- Saver.
- Rescuer.
- Card up one's sleeve.
- Liberator.