vaziyet tespit edici tetkik ne demek?
- Bk. durum saptayıcı araştırma
durum saptayıcı araştırma
- Bir evrende belli ayrıtların gözlenme sıklığını saptamak, belli özelliklerin sayısal dağılımını sergilemek ya da aranan nitelikleri sayıp dökmek amacıyla yapılan inceleme, bkz. betimleyici araştırma.
- Census-type study.
vaziyet
- Durum, tavır, hâl
- Konum.
- El koyma.
- Bk. konum
- Doğum sırasında yavrunun belirli bir noktasıyla apertura pelvis kranyalisin belirli noktaları arasındaki ilişki, pozisyon.
- Condition.
- Position.
- State.
- Things.
- Circumstance.
vaziyet alış
- Attitude
tespit
- Bir şeyi sağlam bir biçimde yerleştirme, yerinden oynamaz duruma getirme, saptama.
- Bir durumu kuşkuya düşürmeyecek biçimde gösterme.
- Belirleme.
- Bk. saptama
- Işık mikroskobu ya da elektron mikroskobunda incelemek üzere canlıdan alınan parçaların daha sonra çürüme ve bozulmasını engellemek ve canlı hallerine en yakın şekliyle korumak için Bouin, Zenker, ozmiyum tetroksit vb. gibitespit sıvıları ile muamele etmek. Fiksasyon.
- Fotoğrafçılıkta, resim kaydedilmiş film üzerindeki aktif gümüş tuzlarını çözüp yıkayarak filmi ışığa duyarsız hale getirme işlemi.
- Atmosferdeki azotun, reaksiyona sokularak bitkilerin yararlanabileceği, suda çözünebilir bir bileşiğe dönüştürülmesi.
- Mikroskopide, incelencek canlı dokunun, zamanla yapı değişimini önleyip örneğin kararlı hale gelmesini sağlayan alkol, formaldehit çözeltisi, vb. bir sıvıda yeterli süre bekletilmesi işlemi.
- Boyanın kumaşa iyi tutunması için, kumaşın mordan ile muamele edilmesi.
- Sabit ve oynamaz h
edc
- electronic diesel control
Türetilmiş Kelimeler (bis)
vaziyetvaziyet alışvaziyet almakvaziyet baladıvaziyet etmekvaziyet kontrolüvaziyet planıvaziyet takınmakvaziyeti kurtaran bahanevaziyeti kurtarmakvazifevazife aşkıvazife etmekvazife görmekvazife kurbanıtespittespit banyosutespit banyosu yapmaktespit cıvatasıtespit civatasitespit çıbanıtespit çözeltisitespit edici ilaçtespit etmektespit flanşıtespitespihtespih ağacıtespih ağacıgillertespih böceği