durum saptayıcı araştırma ne demek?
- Bir evrende belli ayrıtların gözlenme sıklığını saptamak, belli özelliklerin sayısal dağılımını sergilemek ya da aranan nitelikleri sayıp dökmek amacıyla yapılan inceleme, bkz. betimleyici araştırma.
- Census-type study.
durum
- Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon
- Duruş biçimi, konum.
- Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri.
- İsim soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl.
- Bkz. hal.
- Bir ayaktopu kümesinde takımların aldıkları sonuçlara göre kazandıkları değerler. Uluslararası kurallara göre kazanan takım iki, yenişemeyen takımlar birer değer alırlar. Yenik takımlar ise değer alamazlar.
- State.
- Wheat with hard dark-colored kernels high in gluten and used for bread and pasta; grown especially in southern Russia, North Africa, and northern central North America.
- Condition.
- Situation.
durum açısı
- Gökküresinde verilen bir doğrultunun kuzey kutbu doğrultusuna göre yaptığı açı. Fotoğraf plakları üzerinde herhangi bir doğrultunun kuzey kutup doğrultusuna karşılık olan eksenle yap- tığı açı. Çiftyıldızlarda, yoldaşı başyıldıza birleştiren doğru ile bu eksen arasındaki açı. Eksi yönde ölçülür.
- Posi; tion angle.
- Angle de position
saptayıcı
- Saptayan, sabit kılan, sürekli kılan.
- Tebeşir, boya, sulu boya, kurşun kalem çizim ve resimlerin bozulmalarını önlemek için bütün kâğıt yüzeyine püskürtücü ile sıkılan sakız ve alkol karışımı resim verniği.
- (Resim) Tebeşirboya, suluboya ve kurşunkalemi çizim ve resimlerin bozulmalarını önlemek için bütün kâğıt yüzeyine püskürtücü ile sıkılan sakız-alkol karışımı resim verniği. a. bk. tablo verniği.
- Fixative.
- Sth which acts as a fixative.
- Fixatif
araştırma
- Araştırmak işi, taharri, araştırı, tetkik.
- Bilim ve sanatla ilgili olarak yapılan yöntemli çalışma.
- Bir gerçeği ortaya çıkarmak, bir sorunu çözümlemek ve eldeki verileri arttırmak için bilimsel yöntem ve tekniklerden yararlanılarak yapılan düzenli çalışma.
- Research.
- Exploratory.
- Explorative.
- Inquisitional.
- Inquisitorial.
- Investigative.
- Inquiries.