ufuktan yükseklik derecesi ne demek?
- Ascension.
ufuktan
- sabah aydınlığının ufukla birleştiği nokta
- Ufuk-tan.
ufukta karayı görmek
- Raise
yükseklik
- Yüksek olma durumu.
- Yükselti, irtifa.
- Geometrik biçimlerde, tabandan tepeye olan uzaklık.
- Bk. diklik
- Almaçtaki resmin düşey uzunluğu.
- Height (of image), vertical size, image height, picture height, frame height.
- Altitude.
- Elevation.
- Extent.
- Height.
derece
- Bir süreç içindeki durumlardan her biri, basamak, aşama, rütbe, mertebe
- Denli, kadar
- Ölçü aletlerinin ölçeğinde belirtilmiş bulunan başlıca bölümlerden her biri.
- Sıcaklıkölçer.
- Bir çözeltinin yoğunluğunu ölçmede kullanılan birim.
- Bir çemberin üç yüz altmışta birine eşit olan açı birimi.
- Başarı gösterme.
- Sıcaklık ölçeği birimi, suyun donma noktasını 0, kaynama noktasına 100 sayarak düzenlenen bölmelerin her biri.
- Açı birimi; bir çemberin çevresi 360 eşit parçaya bölünürse bir parçayı özekten gören açı.
- Bir denklemdeki terimlerin en yüksek üstlüsünün üst sayısı.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
ufuktanufukta karayı görmekufukta şimşek çakmasıufukufuk çizgisiufuk ışıklamasıufuk müstevisiufuk paralaksıufucufuisçilikyükseklikyükseklik ayarıyükseklik ayarı düğmesiyükseklik bölgelemesiyükseklik hastalığıyükseklik kazancıyükseklik kontrolüyükseklik korkusuyükseklik motoruyükseklik oranıyükseklerde dolaşmakyükseklere çıkıp birden inen heyecanlı trenyüksekyüksek açınıkyüksek alan kaymasıyüksek alaşım çeliğiyüksek anlıksal süreçler