yükseklere çıkıp birden inen heyecanlı tren ne demek?
- Roller coaster.
roller
- Yuvarlanan şey
- Kumaşın sarıldığı makara, silindir
- Ufak tekerlek
- Oklava, merdane
- Özellikle fırtınadan sonra sahile çarpan büyük dalga
- Silindir, bobin, makara, bigudi, rulman, tekerlek, baskı silindiri, sarma çubuğu, sahile çarpan dalga, gök kuzgun, takla atan güvercin
yükseklerde dolaşmak
- Elde edilmesi güç şeyler istemek.
yükseklik
- Yüksek olma durumu.
- Yükselti, irtifa.
- Geometrik biçimlerde, tabandan tepeye olan uzaklık.
- Bk. diklik
- Almaçtaki resmin düşey uzunluğu.
- Height (of image), vertical size, image height, picture height, frame height.
- Altitude.
- Elevation.
- Extent.
- Height.
birden
- Bir defada.
- Ansızın
- Birlikte, beraberce, hepsi bir arada
- Çabucak.
- Instantaneous.
- Suddenly.
- At a stroke.
- All of a sudden.
- At one heat.
- At once.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
yükseklerde dolaşmakyükseklikyükseklik ayarıyükseklik ayarı düğmesiyükseklik bölgelemesiyüksekyüksek açınıkyüksek alan kaymasıyüksek alaşım çeliğiyüksek anlıksal süreçlerçıkıp gitçıkıp gitmekçıkıçıkıkçıkık biçimçıkık çeneçıkık göğüslüçıkçık dışarıçıkacakçıkacak olançıkaççıbançıban ağırşağıçıban başıçıban işlemekçıban var