derece ne demek?
- Bir süreç içindeki durumlardan her biri, basamak, aşama, rütbe, mertebe
- Denli, kadar
- Ölçü aletlerinin ölçeğinde belirtilmiş bulunan başlıca bölümlerden her biri.
- Sıcaklıkölçer.
- Bir çözeltinin yoğunluğunu ölçmede kullanılan birim.
- Bir çemberin üç yüz altmışta birine eşit olan açı birimi.
- Başarı gösterme.
- Sıcaklık ölçeği birimi, suyun donma noktasını 0, kaynama noktasına 100 sayarak düzenlenen bölmelerin her biri.
- Açı birimi; bir çemberin çevresi 360 eşit parçaya bölünürse bir parçayı özekten gören açı.
- Bir denklemdeki terimlerin en yüksek üstlüsünün üst sayısı.
- Bk. dizil
- Bk. aşama
- (C.: Derecat) Yukarıya çıkacak basamak.
- Grade.
- Scale.
- Rank.
- Stage.
- Rate.
- Rating.
- Step.
- Clinical thermometer.
- Thermometer.
- Extent.
- Gradation.
- Pitch.
- Remove.
- Standard.
- States.
- Chop.
- Level.
- Measure.
- Point.
- Graduation.
- Honor.
- Range.
- Brand.
- Frame.
- Order.
- Standing.
- Mark.
- Score.
- Quality.
- Estate.
- Plane.
- Shade.
- Sphere.
- Station.
- Degree.
- Grad
- Degré
dizil
- Sıralayıcı bir ölçüm boyutu ya da ölçme aracının birbirini izleyen konumlarından her biri.
- Degree.
derece almak
- Başarı göstererek ödül kazanmak.
derece derece
- Farklı farklı, değişik
- Azar azar, yavaş yavaş, tedricen
- By degrees.
- Gradational.