tımar vermek ne demek?
- Enfeoff.
tımar veren kimse
- Feoffer, feoffor.
tımar etmek
- Yaralara bakmak, iyileştirmek.
- Binek hayvanlarının kıllarını, derisini temizlemek, tımarlamak.
- Curry, groom, dress down, rub down.
vermek
- Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek
- Bırakmak veya bağışlamak
- Ondan bilmek, atfetmek
- Düşünce veya bilgi anlatan şeyleri başkalarına iletmek, bildirmek
- Döndürmek, çevirmek, yöneltmek
- Herhangi bir duruma yol açmak
- Eğlenceli toplantı düzenlemek, konuk çağırıp ağırlamak.
- Topluluk önünde sanatını göstermek, icra etmek.
- Verilen karşılıkla bir kimseyi söylediğine veya yaptığına pişman etmek
- Bring.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
tımar veren kimsetımar etmektımar fermanıtımar kayıtlarıyla elde tutulan arazitımar sahibitımartımarcıtımarhanetımarhane kaçkınıtımarhaneliktımahtımtıtıbtıb cerahat toplamaktıb çıbantıb kabarcıkvermekvermek istememekvermeverme aralığıverme durumuverme hedefiverme kaynağıverver kaçver yiyeyim, ört uyuyayım gözle, canım çıkmasınveraveracious