tımar ne demek?

1. Binek hayvanlarının kıllarını, derisini temizleme

   Tımar tam bir saat sürüyor, yarım saat hayvanın bir tarafı, yarım saat öbür yanı.

   H. Taner

2. Ağaç bakımı

   Merkeplere atladılar, şeftali bahçelerinden geçtikten sonra tımar görmemiş sık, gür bir ayvalığa daldılar.

   R. H. Karay

3. Anadolu Selçukluları ve Osmanlılarda, belirli görev ve hizmet karşılığında kişilere verilen, yıllık geliri 3.000-20.000 akçe olan toprak.
4. Osmanlı İmparatorluğu toprak düzeninde yıllık geliri yirmi bin akçeye kadar olan topraklardan alınan vergi.
5. Yara bakımı.
6. Grooming.
7. Currying.
8. Feudality.
9. Fief.
10. Feud.
11. Benefice.
12. Manor.
13. Vassalage.
14. Vavasour.
15. Fief held under condition of military service.
16. Crown land.
17. Feoffment.
18. Feudal tenure.
19. Fief feoff.

tımar etmek

1. Yaralara bakmak, iyileştirmek.
2. Binek hayvanlarının kıllarını, derisini temizlemek, tımarlamak.
3. Curry, groom, dress down, rub down.

tımar fermanı

1. Enfeoffment.

Türetilmiş Kelimeler (bis)