tımarcı ne demek?
- Tımar yapan kimse.
- Pansumancı
Çırpınmamam için tımarcı kollarımı, hasta bakıcı kız başımı tuttu.
P. Safa - Tımar sahibi.
- Groom.
- Stableman.
tımar
- Binek hayvanlarının kıllarını, derisini temizleme
- Ağaç bakımı
- Anadolu Selçukluları ve Osmanlılarda, belirli görev ve hizmet karşılığında kişilere verilen, yıllık geliri 3.000-20.000 akçe olan toprak.
- Yara bakımı.
- Osmanlı İmparatorluğu toprak düzeninde yıllık geliri yirmi bin akçeye kadar olan topraklardan alınan vergi.
- Grooming.
- Currying.
- Feudality.
- Fief.
- Feud.
tımar
- Binek hayvanlarının kıllarını, derisini temizleme
- Ağaç bakımı
- Anadolu Selçukluları ve Osmanlılarda, belirli görev ve hizmet karşılığında kişilere verilen, yıllık geliri 3.000-20.000 akçe olan toprak.
- Yara bakımı.
- Osmanlı İmparatorluğu toprak düzeninde yıllık geliri yirmi bin akçeye kadar olan topraklardan alınan vergi.
- Grooming.
- Currying.
- Feudality.
- Fief.
- Feud.
tımar etmek
- Yaralara bakmak, iyileştirmek.
- Binek hayvanlarının kıllarını, derisini temizlemek, tımarlamak.
- Curry, groom, dress down, rub down.