tüfeğin boğumlu namlusu ne demek?
- Chokebore.
tüfeği omuza almak
- Shoulder arms!.
tüfe
- Dokuma tezgahlarında tarağı tutan ve mekik ipliklerini sıkıştırmaya yarayan araç.
- Yırtıcı bir canavar.
- Swell, increase in volume, expand, inflate; increase in intensity or amount.
boğumlu
- Boğumu olan.
- Articulated, knotty, gnarled, nodose, nodular, sesamoid, tubercular, tuberculous.
namlu
- Tüfek, tabanca, top vb. ateşli silahların ucunda bulunan boru biçimindeki parça.
- Kasatura, kılıç, meç, bıçak vb. kesici silahların uzun ve keskin bölümü.
- Ateşsiz silahların ve aletlerin kesme, delme ve dürtme görevini yapan uzun bölümü.
- Gun barrel.
- Barrel.