tüfeği omuza almak ne demek?
- Shoulder arms!.
shoulder
- Omuzla iterek açmak, omzuna almak
- Üstüne almak, yüklenmek
- Destek olan şey
- Omuza benzer çıkıntı
- Kürek eti
- Dağ yamacı
- Sırt
- Tabya siperinin koltuğu
- Banket
- Omuzlamak, omuz vurmak
tüfeğin boğumlu namlusu
- Chokebore.
tüfe
- Dokuma tezgahlarında tarağı tutan ve mekik ipliklerini sıkıştırmaya yarayan araç.
- Yırtıcı bir canavar.
- Swell, increase in volume, expand, inflate; increase in intensity or amount.
almak
- Bir şeyi elle veya başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak
- Bir şeyi veya kimseyi bulunduğu yerden ayırmak.
- Birlikte götürmek.
- Satın almak
- Ele geçirmek, fethetmek
- İçine sığmak.
- Kabul etmek.
- Kendine ulaştırılmak, iletilmek.
- Bk. çevirmek
- Take.