boğumlamak ne demek?
- Boğum durumuna getirmek.
boğum
- Bkz. düğüm, gangliyon
- Boğulmuş, sıkılmış yer
- Parmak, kamış, saz vb. bitkilerin şişkince bölümü.
- İnce damarların veya sinirlerin yumak gibi toplandığı yer.
- Durağan dalgalarda titreşim genliğinin sıfır olduğu noktalar.
- Yaprakların gövde üzerinde bağlı oldukları yer. Nodyum.
- Node.
- Articulation.
- Joint.
- Knuckle.
boğumlama
- Bkz. artikülasyon
- Iki veya daha çok kemiğin birleştiği yer
- Boğumlamak işi.
- Articulation
boğumlama durağı
- Boğumlama yapılmadığı zaman ses aygıtının aldığı dingin hal.
- Base d'articulation