sucukunu çıkarmak ne demek?
- Çok yormak.
çok
- Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı
- Aşırı bir biçimde
Galore.
Great.
Handsome.
Infinite.
Like blazes.
Perfectly.
Power of.
Profu.
sucuk
- Şişirilip kurutulmuş bağırsak içine baharlı et kıyması doldurularak yapılan bir tür yiyecek.
- Ceviz, badem içi vb. şeyler, bir ipliğe dizildikten sonra nişasta ile koyulaştırılmış kaynar üzüm şırasına batırılarak yapılan tatlı yiyecek.
- Kıyma, yağ, tuz, baharat, koruyucu maddelerden oluşan ve kılıflara doldurularak üretilen ve binlerce çeşidi olan taze, kuru veya yarı kuru, pişmiş, kısmi pişmiş, fermente, tütsülenmiş et ürünlerinin genel adı.
Sausage.
Garlic-flavored sausage.
Confection made of grape juice boiled and dried on strings of nuts.
Bologna.
Faggot.
sucuk gibi olmak
- Baştan aşağı ıslanmak.
çıkarmak
- Birinin veya bir şeyin çıkmasını sağlamak, çıkmasına sebep olmak
- Sonunu getirmek.
- Anlamak, ne olduğunu bilmek, sezmek.
- Bulmak, ortaya koymak.
- Hatırlamak
- Döküntülü hastalığa tutulmak.
- Çok hoşlanmak
- Öfke, hırs, acı vb.nin zararını çektirmek.
Belch.
Dislocate.