sucuk gibi olmak ne demek?
- Baştan aşağı ıslanmak.
baştan
- Başından alarak, bir kez daha, yeniden.
- All over.
- Afresh.
- Anew.
- Initially.
- Baş.
sucuk
- Şişirilip kurutulmuş bağırsak içine baharlı et kıyması doldurularak yapılan bir tür yiyecek.
- Ceviz, badem içi vb. şeyler, bir ipliğe dizildikten sonra nişasta ile koyulaştırılmış kaynar üzüm şırasına batırılarak yapılan tatlı yiyecek.
- Kıyma, yağ, tuz, baharat, koruyucu maddelerden oluşan ve kılıflara doldurularak üretilen ve binlerce çeşidi olan taze, kuru veya yarı kuru, pişmiş, kısmi pişmiş, fermente, tütsülenmiş et ürünlerinin genel adı.
- Sausage.
- Garlic-flavored sausage.
- Confection made of grape juice boiled and dried on strings of nuts.
- Bologna.
- Faggot.
sucukçu
- Sucuk yapan veya satan kimse.
- Maker or seller of sucuk.
gibi
- ...-e benzer
- O anda, tam o sırada, hemen arkasından.
- İmişçesine, benzer biçimde
- ...-e yakışır biçimde.
- Like.
- Kind of.
- Something like.
- Fashion.
- Such as.
- Wise.
olmak
- Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak
- Gerçekleşmek veya yapılmak.
- Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak
- Bir şeyi elde etmek, edinmek
- Bir durumdan başka bir duruma geçmek.
- Herhangi bir durumda bulunmak.
- Uygun düşmek, yerinde görülmek.
- Yetişmek, olgunlaşmak.
- Happen.
- Become.