sucu ne demek?
- Su satan veya evlere su taşıyan kimse, saka.
- Water seller.
- Water-bearer.
- Waterman.
sucuk
- Şişirilip kurutulmuş bağırsak içine baharlı et kıyması doldurularak yapılan bir tür yiyecek.
- Ceviz, badem içi vb. şeyler, bir ipliğe dizildikten sonra nişasta ile koyulaştırılmış kaynar üzüm şırasına batırılarak yapılan tatlı yiyecek.
- Kıyma, yağ, tuz, baharat, koruyucu maddelerden oluşan ve kılıflara doldurularak üretilen ve binlerce çeşidi olan taze, kuru veya yarı kuru, pişmiş, kısmi pişmiş, fermente, tütsülenmiş et ürünlerinin genel adı.
- Sausage.
- Garlic-flavored sausage.
- Confection made of grape juice boiled and dried on strings of nuts.
- Bologna.
- Faggot.
sucuk gibi olmak
- Baştan aşağı ıslanmak.