çıkarmak ne demek?
- Birinin veya bir şeyin çıkmasını sağlamak, çıkmasına sebep olmak
Cebinden maroken kaplı bir defter çıkardı.
Ö. Seyfettin - Sonunu getirmek.
- Anlamak, ne olduğunu bilmek, sezmek.
- Bulmak, ortaya koymak.
- Hatırlamak
Adamı nereden tanıdığımı tam olarak çıkarmaya çalıştım.
N. Cumalı - Döküntülü hastalığa tutulmak.
- Çok hoşlanmak
Lezzetini çıkara çıkara hikâyesine devam ediyordu.
R. H. Karay - Öfke, hırs, acı vb.nin zararını çektirmek.
- Belch.
- Dislocate.
- Put off.
- Tide over.
- Uncase.
- Pay off.
- Wreak.
- Enact.
- Take out.
- Deduct.
- Subtract.
- Remove.
- Divest.
- Throw out.
- Displace.
- Exclude.
- Make out.
- Eliminate.
- Unfix.
- Expel.
- Extract.
- Doff.
- Bring out.
- Publish.
- Print out.
- Bare.
- Blank.
- Bruit about.
- Delete.
- Derive.
- Disconnect.
- Dislodge.
- Dismantle.
- Draw off.
- Draw.
- Abstract.
- Cast.
- Discharge.
- Disengage.
- Drop.
- Excite.
- Omit.
- Poke.
- Shed.
- Slip.
- Sprout.
- To take out.
- To put out.
- To get out.
- To get off.
- To extract.
- To abstract.
- To mine.
- To take off.
- To remember.
- To place anımsamak.
- Hatırlamak.
- To find.
- To find out.
- To discover.
- To make out.
- To figure out.
- To get.
- To dislodge.
- To remove gidermek.
- To expel.
- To dismiss.
- To excrete.
- To omit.
- To leave out.
- To cross sth out.
- To cross sth off.
- To delete.
- To dislocate.
- To displace.
- To publish.
- To get sth out yayımlamak.
- To produce.
- To bring out.
- To emit.
- To send out.
- To exhale.
- To give sth off.
- To cause.
- To raise neden olmak.
- Yol açmak.
- To issue.
- To subtract tarh etmek.
- To deduct.
- To eliminate.
- To vomit.
- To bring sth up.
- To throw up.
- To spew.
- To offer sunmak.
- To have.
- To play by ear.
- To cut.
- To stick sth out.
- To get through to sb.
- To remove.
- To raise.
- To derive.
- To deduce.
- To decipher.
- To subtract.
- To work off one's anger on.
çıkarma
- Çıkarmak işi.
- Düşman kıyılarına gemi, bot vb.nden asker indirme, asker çıkarma.
- Dört işlemden biri, çıkarmak işlemi, tarh.
- Kullanılmış filmi işlemeliğe göndermek üzere alıcıdan alma. Sinem./TV
- Bir oyunluktan, filmden ya da televizyon izlencesinden sözcükleri, görüntüleri ya da bir parçayı, kullanılmaması için, alma.
- Deduction.
- Subtraction.
- Elimination.
- Belch.
- Cancel.
çıkarma birliği
- Deniz kıyısında çıkarma harekâtı yapmak üzere eğitilmiş, özel yapılmış hafif ve küçük teknelerden kurulmuş askerî birlik.