çıkarma ne demek?
- Çıkarmak işi.
- Düşman kıyılarına gemi, bot vb.nden asker indirme, asker çıkarma.
- Dört işlemden biri, çıkarmak işlemi, tarh.
- Kullanılmış filmi işlemeliğe göndermek üzere alıcıdan alma. Sinem./TV
- Bir oyunluktan, filmden ya da televizyon izlencesinden sözcükleri, görüntüleri ya da bir parçayı, kullanılmaması için, alma.
- Deduction.
- Subtraction.
- Elimination.
- Belch.
- Cancel.
- Cancellation.
- Dismantlement.
- Ejection.
- Ejectment.
- Emission.
- Exclusion.
- Expulsion.
- Extraction.
- Extrusion.
- Haulage.
- Issuance.
- Issue.
- Omission.
- Rejection.
- Detachment.
- Discharge.
- Dismissal.
- Removal.
- Taking out.
- Subtraction tarh.
- Landing.
- The act of removing.
- Landing of troops.
- Edition.
- Publishing.
- Hoisting.
- Lift.
- Lifting.
- Elevation.
- Raising.
- Skip.
- Education.
- Release.
- Deducti.
- Unloading,.
- Cut.
- Displacement.
- Entladung,
- Schnitt
- Déchargement,
- Coupure
çıkarmak
- Birinin veya bir şeyin çıkmasını sağlamak, çıkmasına sebep olmak
- Sonunu getirmek.
- Anlamak, ne olduğunu bilmek, sezmek.
- Bulmak, ortaya koymak.
- Hatırlamak
- Döküntülü hastalığa tutulmak.
- Çok hoşlanmak
- Öfke, hırs, acı vb.nin zararını çektirmek.
- Belch.
- Dislocate.
çıkarma birliği
- Deniz kıyısında çıkarma harekâtı yapmak üzere eğitilmiş, özel yapılmış hafif ve küçük teknelerden kurulmuş askerî birlik.
çıkarma eğiliminde olan
- Ejective