sala yüklemek ne demek?
- Float
float
- Dalgalanma, çalkalanma
- Yüzmek, su üzerinde durmak, batmamak, süzülmek, dolaşmak, yüzdürmek, kurmak (şirket), yaymak, piyasaya çıkarmak, dalgalanmak
- Su üstünde yüzen herhangi bir şey
- Sal
- Olta mantarı
- Şamandıra, duba
- Geçit resminde kullanılan süslü araba
- Pervane tahtası
- Mala
- Dondurmalı gazoz
sala
- Müslümanları bayram veya cuma namazına çağırmak, bazı yerlerde cenaze için kılınacak namazı haber vermek amacıyla minarelerde okunan dua
- Sırayla ekimde, köyce ekime ayrılan yer.
- Küçük başlı kadın.SA'LA : Zaid dişli kadın. (Müz: Es'al) (Osmanlıca'da yazılışı: sa'la)
- Namaza davet için çağırmak. Minarede okunan salavat, dua. (Kelimenin aslı "Essalat" veya "Salat" dır.) (Osmanlıca'da yazılışı: salâ)
- Kellik. Baş tepesinin saçı dökülüp açık olması.
- Bela, afet. (Osmanlıca'da yazılışı: sal'a)
- Cinda at end of 19th century involved in dealings with Germans.
- Or Salavana, the grove of sal trees near Kusinagara, the place of the Buddha's death.
- Music, a song, to sing, to play music, to make music.
sala binmek
- Raft.
yüklemek
- Bir yere, taşınması için belli ağırlıkta eşya veya araç gereç koymak
- Bir bilgisayar, disket vb.ne gerekli bilgileri aktarmak.
- Bir yükümlülük altına sokmak, sorumlu tutmak.
- Bir suçu birinin üstüne atmak
- Bir cisme elektrik gücü vermek.
- Lay smth.
- At one's door.
- Ascribe.
- Burden.
- Charge.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
salasala binmekSala hücrelerisalaasalaamsalabetsalabeti diniyesalabilitysalablesalable saleablesalsal ammoniacsal balıkçılığısal ile taşımaksal kullanmakyüklemekyüklemeyükleme akımıyükleme bloguyükleme bobiniyükleme boşaltmayüklemyüklem adıyüklem birliğiyüklem değişkeniyüklem değişmeziyükleyükle ve açyükle yürüme