nüve halini almak ne demek?
- Nucleate
nucleate
- ), (f.) çekirdekli
- Çekirdekleştirmek
- Nüve halini almak.
- Çekirdekleştirmek, çekirdekleşmek
nüve
- Bir şeyin özü, çekirdek.
- Çekirdek
- Bk. kurşun.
- çekirdek
- Çekirdek, asıl, menba. (Sayısız hatemlerden canlı mahlukata vaz' edilen hayat hatemine bakınız. Evet canlı bir mahluk, camiiyeti itibariyle kainata küçük bir misaldir. Şecere-i aleme güzel ve tatlı bir meyvedir. Kevn ve vücuda bir nüvedir ki; Cenab-ı Hak o nüvede pek çok alemlerin örneklerini dercetmiştir. Sanki o zihayat, gayet hakimane muayyen nizamlar ile bütün vücutlardan sağılmış bir katre veya bir noktadır. Bu itibarla bir zihayatı halketmek, bütün kainatı yed-i tasarrufuna alan Cenab-ı Hak'tan maada hiçbir şeye isnad edilemez. M.N.)
- Core.
- Central core.
- Soul.
- Nucleus çekirdek.
- Nucleus.
nüve i zu zeneb
- Bk. kuyrukluyıldız çekirdeği
hani
- "Nerede, ne oldu, nerede kaldı" anlamlarında kullanılan bir soru sözü
- Karşıdakinin daha önceden bildiği bir şey kendisine hatırlatılmak istenildiğinde kullanılan bir söz
- Verilen sözü hatırlatan sözün başına getirildiğinde sitem anlatan bir söz
- Bazen "bari" anlamında kullanılan bir söz.
- "Doğrusunu söylemek gerekirse, kaldı ki, üstelik" anlamlarında kullanılan bir söz
- Hanigillerden, Akdeniz'de yaşayan, alaca kırmızı renkli, beyaz etli, orta büyüklükte bir balık (Serranus cabrilla).
- Karısını boşamış koca veya kocasından boşanmış kadın.
- Where.
- What happened to.
- You know.
almak
- Bir şeyi elle veya başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak
- Bir şeyi veya kimseyi bulunduğu yerden ayırmak.
- Birlikte götürmek.
- Satın almak
- Ele geçirmek, fethetmek
- İçine sığmak.
- Kabul etmek.
- Kendine ulaştırılmak, iletilmek.
- Bk. çevirmek
- Take.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
nüvenüve i zu zenebnüve meskennüveli transformatörnüvesini çıkarmaknüveyrenüveytnüvnüvahnüvahtnüvap mektebinüvatnünüamenüamınüansnüashalinhalin icabıhalindehalinden memnunhalinden memnun olmahalihali alemhali apre makinesihali basma makinesihali hamurhalhal aykırılığıhal böyle ikenhal çekerliğihal değişikliği