nüans ne demek?
Kökeni: Fransızca
- Ayırtı, çalar, fark
Ellerini ve kollarını hiç kullanmaya lüzum duymadan nüanslarını sesiyle vererek oynadı.
H. Taner - İnce fark
- Ince ayrım
- Bkz. ayırtı
- Nuance.
- Shade.
- Hand edge.
- Nicety.
- Shading.
ayırtı
- Aynı cinsten olan şeyler arasındaki ince fark, nüans.
- Nuance, slight difference, subtle distinction.
nüame
- Eksen. Çark veya çıkrık ortasındaki mihver.
nüamı
- Güney rüzgarı. (Osmanlıca'da yazılışı: nüamî)