koltukları kabarmak ne demek?
- Kendine ya da yakınlarına yapılan övgüden kıvanç duymak.
- Swell.
koltuklarını kabartmak
- Swell.
koltuklama
- Koltuklamak işi.
- Yaranmak için birine söylenen övücü söz, kompliman.
- Carrying something under one´s arm.
- Flattery.
kabarmak
- Ağırlığı artmadan hacmi büyümek.
- Yağışlardan veya kaynamaktan taşmaya yüz tutmak
- Niceliği artmak, büyümek.
- Şişmek, genişlemek
- Hayvanların tüyleri dikilmek.
- Kumaş üzerinde tüyler oluşmak, havlanmak.
- Islanıp veya ısınıp yerinden kurtulmak.
- Deniz dalgalanmak, büyük dalgalar oluşmak.
- To become rough.
- To rise.