koltuklarını kabartmak ne demek?
Swell.
koltukları kabarmak
- Kendine ya da yakınlarına yapılan övgüden kıvanç duymak.
Swell.
koltuklama
- Koltuklamak işi.
- Yaranmak için birine söylenen övücü söz, kompliman.
Carrying something under one´s arm.
Flattery.
kabartmak
- Kabarmasını sağlamak, kabarmasına yol açmak
- Toprağı tırmık, çapa vb. bir araçla karıştırmak, altüst etmek, yumuşatmak.
Puff up.
Puff.
Blister.
Bloat.
Fluff.
Fluff out.
Fluff up.
Roughen.