kabar ne demek?
- Swell, rise, arch, blister, bloat, heave, puff, roughen, surge, tumefy, upsurge, vesicate.
kabar kabar
- Yüzeyi yer yer kabarmak anlamına gelen "kabar kabar olmak" kalıbında geçer.
kabara
- Süs olarak odaların ahşap bölümlerine, türlü biçimler yapmak için çakılan iri başlı, sarı çivi.
- Dayanıklılık sağlamak amacıyla, ayakkabıların altına çakılan, yassı ve iri başlı demir çivi.
- Kumaş kaplı mobilyanın kenarındaki şeridin üzerine ara verilmeden çakılan süslü çivi.
- Yan yana iki kemerin eğrileri arasına süs olarak konulan taştan ya da madenden yuvarlak örge.
- Deri döşemelerde çivi başlarını örtmek ve güzel görüntü sağlamak amacı ile kullanılan, iri başı değişik gereçlerle kaplı olan madensel çivi.
- Bk. kabara
- Hobnail.
- Boss.
- Ornamental brass-headed mail.
- Bracelet.