kaplıcaya gitmek ne demek?
- Take the waters.
take
- Çekmek (fotoğraf)
- Ele geçirmek, elde etmek
- Katlanmak, dayanmak, tahammül etmek
- (iş/yolculuk) (belirli bir zaman) sürmek
- Istemek, gerekmek
- Almak, içine sığmak
- Almak, kabul etmek
- (bir yemeğe) (tat verebilecek bir madde) koymak/katmak/ekmek/sıkmak; kullanmak
- Çekim. (para olarak) hasılat
- Almak
kaplıcaya yakın
- Watering
kaplıca
- Kaplı ılıca
- Ilıca
- Taneleri ufak bir cins buğday (Triticum monococcum).
- Yerin derin katmanlarından gelen sıcak, içinde sağlığa yararlı erimiş özdekler ve gazlar bulunan suların çıktığı kaynak.
- Üstüne bina yapılmış sıcak maden suyu, üstü örtülü kaynarca, ılıca.
- Hot spring.
- Thermal springs.
- Thermal water.
- Baths.
- Hydro.
gitmek
- Bir yere doğru yönelmek
- Bir yerden veya bir işten ayrılmak.
- Çıkmak, ulaşmak.
- Belli bir amaçla bir yere devam etmek veya bir işle uğraşmak.
- Sürmek, devam etmek
- Yakışmak, yaraşmak.
- Tüketilmek, harcanmak
- Götürülmek, gönderilmek.
- Take one's way.
- Go away.