kaplı ne demek?
- Kaplanmış olan
Çantasından çok sayfalı maroken kaplı küçük bir defter çıkardı.
Ö. Seyfettin - Altındakini göstermeyecek kadar çok olan.
- Kabı olan.
- İç ve dış kaynaklı elektromanyetik alanların verimini olumsuz yönde etkilememesi için gerekli görülen yerleri iletken bir gereç ile kaplanan aygıt.
- Covered.
- Coated.
- Lined.
- Plated.
- Faced.
- Backed.
- Thick with.
- Thick.
- Clad.
- Sheathed.
- Having a protective outer cover.
kaplanmış
- Coated.
kaplı kablo
- Gürültüyü en aza indirmek için perdelenmiş çalgı kablosu türü.
- Shielded cable.
kaplıca
- Kaplı ılıca
- Ilıca
- Taneleri ufak bir cins buğday (Triticum monococcum).
- Yerin derin katmanlarından gelen sıcak, içinde sağlığa yararlı erimiş özdekler ve gazlar bulunan suların çıktığı kaynak.
- Üstüne bina yapılmış sıcak maden suyu, üstü örtülü kaynarca, ılıca.
- Hot spring.
- Thermal springs.
- Thermal water.
- Baths.
- Hydro.