zamanı bildirmek ne demek?
- Tell the time.
tell
- (C.: Tilal) Tepe, yığın, küme.
- Ark höyük.
- Söylemek, nakletmek, hikâye etmek, anlatmak
- Ifade etmek, beyan etmek, tebliğ etmek, bildirmek
- Saymak, birer birer saymak
- Emretmek
- Keşfetmek, ifşa etmek, yaymak
- Temin etmek
- Itiraf etmek
- Tesiri olmak, tesir etmek
zamanı
- Breathing space.
zamanı avlamak
- Uygun zamanı bulmak: Nihayet yalnız kaldığım bir zamanı avlayarak yanıma yaklaşıyor. -R. N. Güntekin.
bildirmek
- Herhangi bir şeyi haber vermek
- Herhangi bir konuda bilgi vermek
- Anlatmak, ifade etmek
- Ihbâr etmek, teblîğ etmek.
- Herald.
- Impart.
- Indicate.
- Intimate.
- Issue.
- Lodge.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
zamanızamanı avlamakzamanı belirsizzamanı dolmakzamanı gelincezamanı gelmedenzamanı gelmişzamanı gelmişkenzamanı halzamanı olmakzamanzaman adamızaman akorduzaman alanzaman algısıbildirmekbildirmebildirme cümlesibildirme dilibildirme ekibildirme ekleribildirbildirenbildirgebildiribildiri bildirimbildigini unutturmakbildiği gibi davranmakbildiğim kadarıylabildiğinden şaşmamakbildiğini okumak