rush ne demek?

  1. Acele etmek
  2. Koşturmak, acele ettirmek
  3. Acele ettirmek
  4. Şiddetli esmek, hızlı akmak
  5. Atılmak, düşünmeden girişmek, aceleye getirmek
  6. Koşmak, hızla yürümek
  7. Sıkboğaz etmek, sıkıştırmak
  8. Hücum etmek, saldırmak
  9. Yetiştirmek, çabucak halletmek
  10. Üstüne çullanmak
  11. Saldırmak
  12. Hızla akmak
  13. Düşüncesizce hamle yapmak
  14. Geriye atmak, püskürtmek
  15. Amerikan futbolunda topu koltuğuna alıp koşmak
  16. Koşma, acele etme
  17. Hücum, hamle, hız
  18. Hızlı hareket
  19. Üşüşme, rush hour işin veya trafiğin en sıkışık olduğu zaman
  20. Saz, hasırotu, kofa

acele

  1. Çabuk, çabukluk
  2. Çabuk davranma gerekliliği
  3. Hızlı yapılan, tez, ivedi
  4. Vakit geçirmeden, tez olarak
  5. Çabuk davranma, ivecenlik.
  6. Bir işi çabuk yapmaya ve çabuk bitirmeye çalışma, ivedilik.
  7. (en)Hasty.
  8. (en)Urgent.
  9. (en)Hurried.
  10. (en)Hurry-up.

rush a bill through

  1. Bir kanun tasarısını acele ile meclisten geçirmek.

rush about

  1. Koşuşturmak

Türetilmiş Kelimeler (bis)

rush a bill throughrush aboutrush bedrush bottomedrush candle saz mumurush forwardrush hourrush inrush intorush into extremesrusrus düşmanırus folklorik epik masalrus ismiRus mersin balığı
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın